Kırmızı Oda Dizisi : Mehmet kısa bir bakış.
Kırmızı Oda 'nın Ağlamayan Karakteri Mehmet
Mehmet’in hikayesine biraz daha yakından bakmamiçin ikinci bölümü izlemem lazımdı Benim gibi sizinde tahmin ettiği gibi şiddeti öğrenerek büyüdüğünün , öfkesinin altında çok mutsuz ve kendini sevmeyen, sevemeyen bir çocuk olduğunu gördüm. Bu şiddeti meşrulaştırmaz ama tedavi sürecini kolaylaştıracağına inanıyorum
Mehmet temelde hastalığı nedeniyle babası tarafından psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalarak büyümüş bir çocuk. Eskiden ağlayamıyor muydu? Flashback sahnelerinde gördüğüm üzere ağladığını görüyordum ancak Mehmet bunu zamanla ağlamanın bir zayıflık olduğunu düşünmüş ve böyle bir çözüm yolu bulmuş aslında o çocukluğundan beri ağlamanın rahatlacağını asla öğrenememiş
Ağlamanın zayıflık olduğuna ve kendisi için bir çözüm olmadığına o kadar emin olmuş ki üzüntünün yerini öfke, güvenmenin yerini paranoya almış. Othello Sendromu’nu andıran kıskançlığı ve kendiyle özdeşim kurduğu oğluna yani kendine kızgınlığı o kadar büyümüş ki üzülmek, ağlamak unuttuğu şeyler haline gelmiş. Çocukluğundaki hüzünleri açtığında, terapist şu soruyu soruyor Mehmet’e: En çok oğlunuzu mu dövüyorsunuz? Sonrasında Mehmet’in “Pısırık gibi annesinin eteğine sığınmıyor mu” dediğinde özdeşimi fark etmesi ve dehşete düşmesi belki sizin de dikkatinizi çekmiştir…
Etrafındaki kimsenin onu sevmediğine, ona değer vermediğine inanan biri ne yapar? Zayıf yönlerini herkesten saklar. Biz de yaparız bunu aslında. Zayıf yönlerimizi insanlardan saklarız. Ama güvendiğimiz birileri vardır, yanında hıçkıra hıçkıra ağlayabildiğimiz. Peki ya kimseye güvenmezsek? Mehmet gibi ağlamamak üzülmek yerine öfkelenebiliriz. Her zaman güvenebildiğimiz birilerini bulabilmek umuduyla sizlere veda ediyorum bu yazı ile diğer dizi film için bölüm incelemeleri devam edecektir sağlıcakla kalın
Yorumlar
Yorum Gönder